Akademide konuşmacı Gülfem Akyıldız :
"Lakhes"in Platon'un gençlik döneminde kaleme aldığı bir diyalog olduğuna ; bu diyaloğun cesaret üzerine sorgulamayı içerdiğine, Lakhes'in cesaret hakkında tanımlar yapsa da Sokrates'in onları çürüttüğüne ve farklı bir yönden bakmayı denediklerine dikkat çekerek Sokrates' e göre cesaretin olması için değer bilgisine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Sözlerine "Nikias da söze katılır ve cesareti korkuyla ilişkilendirir. Ona göre savaşta veya başka bir durumda korkulacak ve korkulmayacak şeylerin bilgisi cesareti verir. Sokrates bu tanımı çürütmese de eksik bulur ve Nikias'ın tanımından hareketle korkunç olan ve ümit veren şeyler korkuya yol açar yorumunu getirir. Aynı zamanda korku, geçmişe dair değildir, gelecekte karşılaşılacaklar içindir.
Bu çıkarımlara göre korku geleceğe göredir fakat geçmişe yönelik korkular da olabilir." diyerek devam eden konuşmacı
" Diğer taraftan korkulan şeylerin kötü, korkulmayanların ise iyi olduğu ifade edilir. Ve buna dayanarak erdemin sahip olunan tüm bu bilgiler oldugu söylenir. Böyle bir ifade ise bizi cesaretin erdemin kendisi olduğu kanaatine götürür. Çünkü erdem iyinin ve kötünün bilgisidir. Cesaret için de aynı tanım tüm zamanları kapsayacak şekilde yapılabilirim. Cesaret erdem kabul edildiğinde hoşgörü, adalet, yardımlaşma gibi durumlar da erdemin farklı formları olarak değerlendirilebilir. Söz gelişi bir insan hoşgörülü davranarak da cesur olabilir." diyerek sözlerine son verdi.
Gülfem Akyıldız'ın ardından konuşan Rabia Nur Akmaz:
Cesaretin konu edildiği Lakhes diyaloğunun iki babanın evlatlarını iyi yetiştirmek kaygısıyla bir araştırmaya girmesiyle başladığını, çocuklarına şan-şöhretin öneminden önce kendilerini ihmal etmemeleri ve kendilerini geliştirmeleri gerektiğine dair bir eğitimin iyi olacağı kanaatini taşıdıklarını, özellikle silahlı dövüş öğrenmenin doğru olup olmayacağı konusunda fikir ayrılığı söz konusu olduğunu belirtti.
Ardından konuşmasına
"Lakhes ve Nikias arasında baslayan tartışma Sokrates'in sorularıyla devam eder.Silahlı dövüşle ilgili verilecek bir eğitimin doğru olup olmayacağından önce böyle bir eğitimin gençlerin ruh eğitimi için incelediklerinin farkında olmaları gerektiğini söyler. Esasında soru sorarak düşünmeleri sağlanır. Devamında erdemin silah kullanımıyla ilgili kısmını ele alırlar ve onun da cesarete tekabül ettiğini ifade ederler. Cesaret erdemin tümü olmasa da bir parçası olarak görülür.
Lakhes cesareti ruh dayanıklılığı olarak tanımlasa da Sokrates, ruhun akıllıca dayanıklı olmasına dikkat çeker. Cesaret; korkaklıkla gözüpeklik arasında bir orta hal olarak değerlendirilir." şeklinde devam eden konuşmacı son olarak
"Bununla birlikte cesaret yalnızca savaşta söz konusu edilerek sınırlandırmaması gerektiğini;hastalığa, yoksulluğa, siyasetin tehliklerine karşı yiğit kalabilen de cesurdur. Acıya, korkuya, tutkulara direnebilen insanlarda cesaret nereye konumlandırılır sorusundan hareketle cesaret bazen zevklere bazen korku ve tutkuya karşı gösterilebilen bir erdem olarak ifade edilir." diyerek konuşmasını bitirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.