• İstanbul 27 °C
  • Ankara 24 °C

Fatma Gülşen Koçak: Tasavvuf materyalizme reddiyedir!

Fatma Gülşen Koçak: Tasavvuf materyalizme reddiyedir!
Tasavvuf alanında yaptığı akademik çalışmalarla yakından tanıdığımız Prof Dr Kadir Özköse, Tasavvuf alanı gönül alanıdır. Tasavvuf manevi neşeyi edinme yoludur.

Tasavvuf bir anlamda sekülerizme reddiyedir. Materyalizme reddiyedir. Menfaate, nefsani dürtülere reddiyedir, diye konuştu.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Özköse ile sık sık gündeme gelen tarikatları ve İslam ve Müslümanlar aleyhine olumsuz bir algıya sebep olan tasavvufi görünümlü sapkın yapıları ve sahte şeyhleri konuştuk.

Tarikatlar sahtesiyle gerçeğiyle her zaman gündemde. Bir tarikatın sahih mi sahte mi olduğu nasıl anlaşılır?

Tasavvufta, Cüneyd-i Bağdadi’nin bizim klasiklerimizde geçen net bir ifadesi vardır. Diyor ki: “Bizden duyduğunuz sözleri ve uygulamaları iki önemli mihenk taşında tartmadan kabul etmeyin. O iki önemli mihenk taşı nedir? Kur'an ve sünnettir. Bizde Kur'an ve sünnete aykırı gördüğünüz her şeye karşıyız. Bizde Kur'an ve sünnetin ruhuna uygun ne varsa onları örnek almanızı, onları benimsemenizi isteriz.”

Yine benzer bir şekilde tasavvuf büyüklerinden Ebu Hafs El-Haddad der ki, “Kur’an ve sünnetin hükümleri ile çelişen her türlü bâtinî, mistik düşünce bâtıldır.”

Dolayısıyla bir tarikatın sahte veya gerçek, hak veya bâtıl iyi veya kötü olduğunu ayırt eden şeriat ölçüsüdür. Tasavvufta dört kapı, kırk makam vardır. Ahmet Yesevi’nin, Hacı Bektaşi Veli'nin, Yunus Emre'nin öğütlediği, geleneğimiz içerisindeki bu dört kapı; şeriat kapısı, tarikat kapısı, marifet kapısı, hakikat kapısıdır. Fakat bu dört kapının, hepsini de kuşatan şeriat kapısıdır. Bunu bize Necmettin-i Kübra, On Esas isimli eserinde açıklarken diyor ki; ’Şeriat deryaya benzer, tarikat gemiye benzer, marifet kaptana benzer, hakikat kapısı ise deryadaki incidir.

Gaye nedir? Şeriatın da tarikatın da marifetin de gayesi deryanın içindeki saklı bulunan inciyi yakalamaktır. Bu inci nerededir? Şeriat deryasındadır. Şeriat okyanusunun dışında, kara parçalarında inci aramaya kalkışan bulamaz.” der.

Peki, ben bu şeriat incisini almak için ne yapabilirim? Okyanusun bin metre derinliğine dalabiliyorsanız yol sizin. Fakat bunun bir kolaylığı var. Bir denizaltı olması lazım. Bizi inciye götürecek denizaltıya tarikat denir. En kestirme, en güzel, en tatlı bir şekilde şeriatın içinde dolaşma, o deryada dolaşma fırsatını veren tasavvufi eğitimdir. Tabii bu yolun üzerinde köpek balıkları var, yılanlar var, çıyanlar var, akıntılar var. Bu geminin kendi başına gidecek hâli yok. Sizi o incinin saklı olduğu yerlere götürebilecek bir kaptan olmalıdır. Bu kaptanın adı Mürşid-i Kâmil’dir, tarikat şeyhidir.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/haber/tasavvuf-materyalizme-reddiyedir-2107/

 

Bu haber toplam 244 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim