• İstanbul 15 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 13 °C
  • Sakarya 18 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 29 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 14 °C
  • Bursa 16 °C

Fahri Tuna: Türk Dünyasının Kültür(e) Bakanı; D. Mehmet Doğan

Fahri Tuna: Türk Dünyasının Kültür(e) Bakanı; D. Mehmet Doğan
Millî Mücadele gömleğini giyinip bir ömür Türkçenin ve Türk düşüncesinin hürriyeti için sava­şan kalemdi o.

Çağdaş bir bibliyograftı: Lügatimizdeki her bir ibare için yarım saat konuşabiliyordu.

Yaşayan Akif’ti. Hem Âkif hem Âsım. Zaten kırk yıldır Akif’e sahip çıkan tek oluşum, o ve arka­daşlarıydı demek yanlış olmaz. Taceddin Dergâhını yaşatanlar da o ve arkadaşlarıydı. Oraya defnedilmesi ne çok yakıştı. Bunu seksen beş milyonlar içinde en çok hak edendi demek mümkün.

Tıpkı gönüldaşı Âkif gibi o da Müslüman ve Türk kavramlarının mündemici yani bulamacıydı; öyle doğdu, öyle büyüdü, öyle de yaşadı! Medeniyetimizin yüz milyonlarca Mehmet'inden birisiydi o. Karıştırılmasın düşüncesiyle -merhum Topçu’nun armağanı olarak- isminin önüne D.'yi ekledi sadece.

Değerliydi, farklıydı, özeldi o sözlük bizim için. Çünkü onu bize D. Mehmet Doğan Ağabey armağan etmişti. Bize, yani milletine, yani Türk milletine… Burdur'daki son görüşmemizde, 2023 Aralığında sormuştum:

“Mehmet Ağabey, Doğan Türkçe Sözlük'teki kelime sayısı kaç oldu?”

“Yüz otuz bini aştı, Fahri!” diye cevaplamıştı.

O gönüldendi, gönüllüydü, gönülceydi. O bir gönül adamıydı. Gönül, vefa, muhabbet...

Yerli ve millî olan her şeye olduğu gibi yerli mizaha da meftundu Mehmet Abi.

Bir kez kendisi için kullanmadı bu gücü. Cumhurbaşkanımız, Başbakanlarımız, nice bakanlarımızla dost olduğu halde kendisi için kimseden bir şey istemedi. Makam, mansıp, güç, para en ırak olduğu, durduğu, bildiği şeylerdi onun.

İtiraf edelim, bizim mahallede Ankara pek sevilmez. Bunun pek çok haklı sebebi olabilir. İstanbul merkezliyizdir biz, nedense? İstanbul'la düşünür İstanbul’la sever, İstanbul'la kızarız; doğru, yanlış! Şuur altımız İstanbulcudur bizim, doğru! Ben de A-kara, makara, en kara. Ankara'yı yazmış ada­mım. Ama...

Ama bir adam çıktı, Ömrüm Ankara'yı yazdı. O adam bize Ankara'yı sevdirdi. Ben o kitaptan sonra Ankarasever olmuştum artık; her Ankara'ya gidişimde Taceddin Dergâhı'na selâm veriyor Hacı Bayram'da muhabbeti telezzüz eyliyor eski Ankara sokaklarında huzuru teneffüs edi­yordum. Artık Ankara daha bizim, daha bizden daha bizceydi! Aslında biz de Ankaralıymışız da haberimiz yokmuş. O kitabın yazan da D. Meh­met Doğan'dı. Bizi Ankaralı yapan adamdı o!

Biraz Sezai Karakoç, biraz Necip Fazıl, daha çok Akif'ti o. Ama en çok Nurettin Topçu’ydu. Onun yüz otuz bin kelimelik lügatinde. Hoca, Topçuydu zahir. Nureddinîydi, Nureddin dendi Nureddinceydi. Bu da ona çok yakışıyordu.

Karakterinin başat unsurları: Âlim, bir o kadar ârif. Mütevazı. Diğerkâm. Müstağni. Vakur. Den­ge. Ne bir eksik, en bir kelime fazla; tam kıva­mında konuşan, saatlerce dinlense yormayan bir hatip. Polemikten de kaçınmayan keskin bir zekâ. Sabırlı. Birleştirici.

Polemiği severdi. Severdi ne, bayılırdı. Çok da başarılıydı. Zira hem çok zeki ve hem çok bilgi­liydi.

Özel sohbetleri, tüzel sohbetlerinden çok daha lezzetliydi. Hüznü bal eyleyen adamdı zira…

D. Mehmet Doğan, 1922 sonrasında da Türkçenin Millî Mücadelesini veren adamdı. Türkçenin ve Türk düşüncesinin...

Ruhun şad, mekânın cennet, makamın ali olsun, ey Mehmed'lerin en hası.

AY VAKTİ / 212. SAYI /63

whatsapp-image-2024-10-27-at-22.09.40-002.jpeg

Bu haber toplam 268 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim