Erbay Kücet: Kırk Beşinci Yılında Kırk Bir Kere Maşallah

***********

Şair bir yıl sonra vefat edeceğini bilemediğinden ‘yolun yarısı’ olarak otuz beşi tercih etmiş. Dile çok kolay geliyor. Biz de kırk beş yılını idrak eden kuruluşumuza kırk bir sene önce adım attığımızdan peşinen ‘Maşallah’ alalım. Bu sebep bile şükrümüze ve yol arkadaşlarımızla gurur duymamıza yeterlidir.

1997 yılında ilkyazımızın Hergün gazetesinde yayınlanmasının ardından Millet gazetesinde Oğuz Erbay müstearı ile “Balyoz” başlığı altında kulis yazılarına başladım. Ortadoğu gazetesindeki araştırma yazılarım, Çaylak Mizah Dergisi’ndeki mizah serüvenimiz ve karikatürle amatör uğraşlar, Gazi Eğitim Enstitüsü’nde “Genç Öğretmen” isimli talebe dergisinin yayın ve sorumluluğunu almak, fikir ve düşünce bağlamında ülkücü hareketi yönlendiren Töre dergisinde de birkaç yazıyı kaleme almanın ardından camiada belirgin olan yazar sıfatını taşımaya başladık.

1979 yılı ortalarında Mavera dergisinin şair ve yazarlarının sohbetlerine iştirak etmemizden sonra 1983 de Yenidevir gazetesine  “İslam’da Mizah” yazımızla merhaba demiştim. TYB tüzüğü gereği ‘en az beş yıl süreli bir yayında yazmış olması’ şartı gereği 1982 de Hatay Sokak’ta minik mekânda n Yazarlar Birliği’ne üyeliğe kabul edildiğinde 27 yaşında “Kara yağız delikanlı” gençtim. O günün şartlarında mütevazı mekânda yapılan toplantıların tadının damağımızda kalması bir yana ihlas ve samimiyet imtihanından başarılı geçtiğimizden eminim. Rabbime şükrediyordum, bugün de.  İyi ki dostlarım, yol arkadaşlarım bunlar diye şükrediyorum. Türkiye Yazarlar Birliği ihtilaller ve darbelerin içinden güçlenerek yoluna devam ederken kendisiyle yarışmış bir sivil kurum olma özelliğini koruyarak bu günlere gelen bir kurumumuzdur, iki dönem yönetim kurulunda görev yaptım.

Kurulduğu günden bugüne kadar fikrî çizgisinden taviz vermeksizin doğru bildiği yoldan giden Türkiye Yazarlar Birliği’nde görev yapan yazar, düşünce adamı, sanatçı ve kültür insanlarının kuruluş için yaptıklarından ziyade birliğin bizlere katkısı olduğu aşikârdır. Öncelikle bir arada yaşama kültürünün en güzel yaşandığı Türkiye Yazarlar Birliği’nde partiler üstü anlayışın hüküm sürmesi; kimsenin kimseye kaşının altında gözün var demediği, hiç kimsenin düşüncesinden dolayı kınanmadığı kuruluşta fikir ve sanat anlayışları farklı insanların birbirlerinin düşüncelerine son derece saygı ile bakmalarından ötürü insanımıza örnek olduklarını söyleyebilirim.

Ülkemizin hamurunda yer aldığına inandığım kuruluşta bulunmamdan dolayı mutluluğumu sizlerle paylaşırken, böylesi bir kurum ve güzel yol arkadaşlarına sahip olduğum için Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Kültür, sanat ve edebiyat alanındaki yayınların alıcısı veya bir başka ifade ile okuru az olduğunu bilmek için çok bilmeye gerek yoktur. Üye olduğum günden sonra Ankara’da istisnalar hariç tertip edilen bütün toplantılarına katılmışımdır. Kamu görevimizden dolayı kendi ismimizle yazamadığımızdan müstearlarımızla idare etmeye devam ettik.

Türkiye Yazarlar Birliği ile yetiştiğimizin altını bir kere daha çizerken yol arkadaşlarımdan aklımda kalanları sıralamak istiyorum. Hayatıma az veya çok dokunduklarına inandığım bu isimlerden vefat edenler için duamı ederken yaşayanlara dostluk ve kardeşlik şuuruyla sağlıklı, bereketli ve hayırlı ömür diliyorum: D. Mehmet Doğan, M. Akif İnan, Erdem Beyazıt, M. Cemal Çiftçigüzeli, Bahattin Karakoç, Bekir S. Soysal, İbrahim Ulvi Yavuz, Ahmet Fidan, Muhsin Yazıcıoğlu, Hicabi Kırlangıç, Cahit Zarifoğlu, Derya Örs, Muhsin Mete, Mustafa Çetin Baydar, Ferhat Koç, Zeki Ceyhan, Abdürrahim Karakoç, İsmail Hacıfettahoğlu, Mehmet Çetin, Bayram Bilge Tokel, Lütfü Şehsuvaroğlu, Fehmi Çalmuk, Atilla Mülayim, Ercan Yıldırım, Fatih Gökdağ, Öner Buçukçu, Ahmet Kot, A. Ali Ural, İrfan Çalışan, Ahmet Kekeç, Mahir Adıbeş, Mehmet Kurtoğlu, Nazif Öztürk, M. Atilla Maraş, İbrahim Halil Çelik, Necati Sungur, Ahmet Karademir, Nabi Avcı, Hakan Albayrak, Nihat Genç, Naci Fidan,  Hüseyin Özbay, Ali Akbaş, Cihan Balcı, Mustafa Everdi, Hüsnü Aktaş, M. Emin Genç, Ahmet Yozgat, Rıfkı Kaymaz, Cahit Koytak, Mustafa Efe, Hasan Demir, Ahmet Efe, Abdulkadir Özkan, Müştehir Karakaya, Necip Tosun, Arif Ay, Kamil Aydoğan, Abdülkadir Selvi, Sadık Yalsızuçanlar, Cemal Kurnaz, İbrahim Ural, M. Fatih Uğurlu, Mesut Uçakan, Yücel Çakmaklı, Fahrettin Gün, Yılmaz Erdoğan, Mustafa Aydoğan, Rasim Özdenören, M. Ragıp Karcı, Cumali Ünaldı, Ahmet Köseoğlu, Abdurrahman Dilipak, Hasan Hüseyin Ceylan, Zahit Akman, Akif Gülle, Avni Doğan, Necmettin Türinay, İhsan Işık, Muzaffer Doğan, Mahmut Balcı, Yakup Deliömeroğlu, Ahmet Günbay Yıldız, Fehmi Koru, Mustafa Özçelik, Cemal Şakar, Göktürk Mehmet Uytun, Şakir Çetin, İbrahim Eryiğit, Mehmet Aycı, Vedat Güneş, Mustafa Akgün, Mehmet Oymak, Osman Özbahçe, Ahmet Şenol, Murat Erol, İbrahim Çelik, Alâeddin Özdenören, Cahit Çollak, Mustafa Kara, Mehmet Görmez, Ali Haydar Öztürk, Cihan Balcı, Bilal Coşkun, Mustafa Ruhi Şirin, Celil Güngör, Mustafa İsen, Nurullah Genç, Salih Lütfü Şengül, Şükrü Karatepe, Şükrü Karaca, Necdet Konak, Mustafa Kurdaş, İbrahim Sadri, Mehmet Kara, Atasoy Müftüoğlu, Mahmut Bıyıklı, Suavi Kemal Yazgıç, Baha Yılmaz, Nevzat Pakdil, Faik Güngör, Ahmet Bilgin, Mustafa Çalışan, Serdar Tuncer, Asım Gültekin, Yaşar Kaplan, Nasuhi Güngör, Adil Şen, Adnan Öksüz, Adnan Tekşen, Adnan Karaismailoğlu, Ali Birinci, Yusuf Turan Günaydın, Mustafa Şahin, Latif Çiçek, Ahmet Ünal, Ali Kemal Temizer, Ali Şafak, Mehmet Metiner, Ömer Vehbi Hatipoğlu, Selami Güder, Nazif Gürdoğan, İskender Pala, İhsan Sezal, Alâeddin Karaca, Zekeriya Karaman, Enver Ergün, Mehmet Nuri Şahin, İsmail Dayı, Yavuz Bülent Bakiler, Ahmet Kabaklı, Ramazan Kaplan, Tarık Buğra, Beşir Ayvazoğlu, Sadık Kınıkoğlu, Necdet Kuru, Adem Karafilik, Durdu Güneş, Fahri Tuna, A. Vahap Akbaş, Adil Karakoyunlu, Nazım Elmas, Halil İbrahim Özdemir, Yakup Çelik, Mehmet Ali Köseoğlu, Rıdvan Canım, Cuma Ağaç, Bülent Ata, Arif Dülger, Abdurrahman Dilipak, Hasan Karakaya, Hüseyin Öztürk, Cemal Satkın, Osman Aytekin, Murat Soyak, Nazmi Şimşek, Ahmet Eskioğlu, İbrahim Demirci, Abdülhekim Koçin, Ali Karaçalı, Ercan Şen, Berat Demirci, Şükrü Karaca, Orhan Okay, İhsan Kurt, Ali Haydar Haksal, Hasan Aycın, Hayati Otyakmaz, Mehmet Fidancı, Gökhan Özcan, Ahmet Recep Tekcan, Naci Bostancı, Osman Baş, Ercüment Özkan, Turan Karataş, H. Hüseyin Dilaver, İsmail Bozkurt,  Turan Koç, Serdar Arseven, Ulvi Saran, Akif Beki, Kemal Öztürk, Ahmet Arslan, Ömer Lütfü Mete, Kamil Eşfak Berki, Adem Konan, Fahrettin Bozdağ, Muhsin İlyas Subaşı, Bekir Oğuz Başaran, Muhittin Bal, Cengizhan Orakçı, Tarkan Zengin, Necati Tuncer, M. Akif Işık, Talip Işık, Mahmut Riyat Bakır, Sezai Şen, Ali Bulaç, Bahri Zengin, Mümtaz’er Türköne, Yusuf Beyazıt, Cevat Akkanat, Yavuz Kır, Ebubekir Kaymak, Ali Nar, Recep Garip, Hüseyin Akın, Kemal Kahraman, Tayfun Atmaca, Serdar Sağlam, Yusuf Ziya Cömert, Zübeyir Yetik, Tacettin Ural, Osman Çeviksoy, Zeynel Beksaç, Cevdet Karal, Rıza Akdemir, Gökhan Akçiçek, İsmail Fatih Ceylan, Şahin Ali Şen, Mehmet Nuri Yardım, Nazım Payam, İhsan Süreyya Sırma, İhsan Arslan, Ercüment Özkan, Mustafa Tatçı, Nevzat Kösoğlu, Hasan Celal Güzel, Erkan Tarhan, Yılmaz Koç, Necdet Sevinç, Tarık Buğra, Kadir Mısıroğlu, Emine Şenlikoğlu, Cihan Aktaş, Halime Toros, Sibel Eraslan, Yalçın Turgut, Hasan Aycın, Demirhan Kadıoğlu, Necmettin Çanak, Tahir Kutsi Makal, Abdülkadir Hayber, Nuri Gürgür, Yılmaz Yalçıner, Yalçın Özer, Abdullah Elgün, Hasan Kallimci, Memiş Okuyucu ve Sırrı Er.

Marifetin iltifata tabi olduğunu düsturları arasına alan kuruluş hiçbir başvuru almaksızın yazar ve sanatçılara ödül tahsis etmektedir. Yılın ilk günü ödüle layık görülen isimler kamuoyuna erkenden açıklanmaktadır. Ödül beratları yıl içerisinde tertiplenen törenle takdim edilmektedir.  TYB nin en vefalı programlarından birisi de Mehmet Akif Ersoy’la ilgili yapılan çalışmalardır.   Kamu kurumları dâhil diğer gönüllü kuruluşları da paydaş ettikleri bu etkinliklerle milli mutabakat metnimizin şairini milletimizin gençlerine tanıtma gayretleri de takdire şayandır. Mehmet Akif Bilgi Şölenlerinde ise farklı yönleri ele alınarak onu anlama için sunulan bildirileri kitap haline getirmeleridir. Bu vesileyle ilim adamlarımızın Mehmet Akif hakkında bilinmeyenleri kaynak eser olarak kütüphanelerimize kazandırdıklarını da unutmayalım. 

Yazar ve sanatçılara vefa adıyla vefatlarının ardından hatıralarına hürmeten onların adına ithaf edilen kitap ile onun hakkında tarihe not düşmekteler. Necip Fazıl Kısakürek, M. Akif İnan, Erdem Beyazıt ve Rıfkı Kaymaz adına hazırlanan kitapları bu çerçevede değerlendirebiliriz.

Meslekî bir kuruluş olmasından dolayı mensuplarının yaptıkları çalışmalar ile ilgili faaliyetleri sürdürürken öte yandan çağına tanıklık eden yazarları da unutmayarak onların bilgi, beceri ve imkânlarının artması doğrultusunda yazarlığa hazırlama seminerleri adı altında sertifikalı kurslar düzenlenmektedir.

 Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerini ayrı bir fasılda ele alacak olursak; 1992 yılında Türkiye’nin Bursa ve Konya illerinde birincisi düzenlenen şölenlere Türk dünyasının önemli isimleri davet edilirken iki yılda bir yenisi düzenlenmiştir. Türkçe konuşan şairlerin iştiraki ile yapılan şölenlerde Türk dünyasının ortak değerleri olan isimler adına verilen büyük ödüllerin yanı sıra şiir atölyelerinde de günümüz şiiriyle geçmiş şiir anlayışları ve gelecekteki şiirin evrensel boyutları ele alınmaktadır. Türk şiirinin durduğu veya geldiği yerin tespiti açısından önemli olan bu çalışmalar kitap haline getirilerek o mekânlarda yapılan konuşulanların ve okunan şiirlerin kayıt altına alınması sağlanmaktadır. Daimi bir tertip komitesinin bulunduğu şölenlerin bir diğer yararı da Türk dünyasının birbiriyle temasına yardımcı olmasıdır.

Bir kaçına iştirak ettiğim bir başka güzel etkinlik ise şehir tarihi yazarlarını bir araya getiren  “Uluslararası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi”dir. 

‘Lafın tamamı deliye söylenir’ diyerek üyesi olduğum ve onlarla beraber olduğum için hayatımı çok mutlu geçirdiğimi tekrar ederken yukarıda isimlerini zikrettiğim yol arkadaşlarımı alfabetik değil aklıma takılanları sıralayıp selamladığımı söyleyerek daha nice yıllara diyorum ve’s-selam.