Edebiyat ve fikir dünyamızın mihenk taşlarından Türkiye Yazarlar Birliği kurucusu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, 77 yaşında Hakk'a yürüdü. Yeni Şafak Pazar olarak Doğan'ı, dostları Beşir Ayvazoğlu, İbrahim Demirci, Mehmet Narlı, Necip Tosun ve Abdullah Harmancı ile konuştuk. Kaynak: Dilber Dural - Türkçenin bilge kalemiydi
Dr. Mehmet Doğan
Ankara’nın Kalecik ilçesinde 1947 yılında dünyaya gelen D. Mehmet Doğan, Ankara Gazi Lisesi’nin ardından bugün Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak bilinen SBF Basın ve Yayın Yüksek Okulu’nda radyo-televizyon uzmanlık bölümünü başarıyla tamamladı. Mezun olduktan sonra 1972-1974 yıllarında Türk Tarih Kurumu Yeni Türkiye Araştırma Merkezi’nde dokümantalist olarak çalışan Doğan, askerlik görevinin ardından Dergah Yayınları’nda yayın yönetmeni olarak görev aldı. Doğan, 1977 ve 1978’de Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda (TRT) Genel Müdür danışmanlığı yaptı ve tekrar Dergah Yayınları’nda çalışmaya başladı. Yayıncılığa ara vererek Ankara’ya dönen ve “Büyük Türkçe Sözlük”ü hazırlamaya başlayan Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kuruluş çalışmalarını yürüttü ve Birlik Yayınları’nı kurdu. Kültür Bakanlığı Sinema Dairesi’nde sözleşmeli film yapımcısı ve senaryo yazarı olarak çalışan, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yazarlık dersleri veren ve Birlik Medya A.Ş’nin genel müdürlüğünü yapan Doğan, 1996’da 2005’e kadar sürdüreceği Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçildi.
Ömrünü Türkçeyi anlamaya anlatmaya adayan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Kurucu ve Şeref Başkanı D.Mehmet Doğan.
Televizyon metinleri ve senaryolar yazdı
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nin yayınını planlayan ve ilk ciltlerinin yayınını yöneten Doğan, bu ansiklopediye muhtelif maddeler yazdı ve Türk Aile Ansiklopedisi’nin üç ciltlik yayınını yönetti. D. Mehmet Doğan, siyasi ve sosyal tarih, fikir ve basın tarihi, dil gibi alanlarla ilgili çalışmalarının yanı sıra Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi ve Türk Aile Ansiklopedisi’ne katkılar sağladı. Televizyon metinleri ve senaryolar yazdı, çeşitli televizyon programlarının ve filmlerin yapımında görev aldı. Mehmed Akif Fikir ve Sanat Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın kurucuları arasında yer alan Doğan, 1978-1996 arasında TYB genel başkanlığını ve TYB tarafından yayımlanan “Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı”nın yayın yönetmenliğini üstlendi. Yazarlık alanının tanımlanması, yazarların mesleki bir kuruluş altında toplanması, büyük yazarların anılması ve yaşayan yazarların tanıtılması yönünde faaliyetlerde bulunan Doğan, Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’yla ilgili pek çok çalışmaya da imza attı.
Şiir şölenlerinin yapılmasına öncülük etti
Türkiye’de 1992’de başlatılan ve Türk Dünyası ile münasebetlerin yeniden kurulması sürecinde, kültürel ve edebi ilişkilerin gelişmesinde önemli yeri olan “Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri” düzenlenmesine, Çorum, Konya, Erzurum, Dursunbey, Suçıktı gibi il ve ilçe merkezlerinde şiir şölenlerinin yapılmasına ve 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de yazarlık öğretimi konusunda ilk adımların atılmasına öncülük etti. Doğan, 1978’de “Türkiye Milli Kültür Vakfı teşvik ödülü”, 1982’de “Yazarlar Birliği Dil ödülü”, 1995’te “Özbekistan Yazarlar Birliği Milletlerarası Kaşgarlı Mahmud Mükafatı”, 2004’te “7. Balkanlar Türk Kültürüne Hizmet Ödülü” ve 2012’de “Karaman Dil Ödülü”nü aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “2017 Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Edebiyat Ödülü” takdim edilen Doğan, 2021’de ise “Mehmet Akif İnan Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü”ne layık görüldü.
Çok sayıda kitap, sözlük ve belgesele imza attı
Doğan ayrıca 1981’den bugüne kadar “Büyük Türkçe Sözlük”, “Okullar İçin Büyük Türkçe Sözlük”, “İlk Sözlük”, “Temel Büyük Türkçe Sözlük”, “Büyük Türkçe Sözlük” adlı sözlükleri hazırladı. Çok sayıda eserin yayına hazırlanmasına katkı sunan Doğan, 1977’den itibaren “Sanat Sözlüğü”, “Ulucami”, “Şairler Meydanı”, “Kaybolan Şehirler”, “Nureddin Topçu”, “Mehmed Akif”, “Yaşayan Geçmiş” ve 3 bölümlük “Mimar Sinan” belgeseli gibi film metni ve senaryolara da imza attı. Yeni Şafak Pazar olarak, geçtiğimiz günlerde Ankara’da 77 yaşında Hakk’a yürüyen Doğan’ı dostları Beşir Ayvazoğlu, İbrahim Demirci, Mehmet Narlı, Necip Tosun ve Abdullah Harmancı ile konuştuk. Buyurun sözü dostlarına bırakalım.
Ankaralı Anadolu Ahisi
D. Mehmet Doğan için uygun tanımlamalardan biri, Ankaralı Anadolu Ahisi olsa gerek. Ülkemizin siyasal tarihinde Ankara, yüz yılı aşkın bir süredir İstanbul’a karşı ve karşıt olarak konumlanmıştır ya, Doğan; İstanbul’un fethinde Ankaralı Hacı Bayram Veli’nin ve müritlerinin rolünü hatırlatarak bu karşıtlığın giderilmesine çalıştı. Doğan, bir Anadolu çocuğudur ve onda Anadolu sevgisi derin ve köklü bir duygudur. Fakat bu duygu, onun Anadolu dışını görmediği veya önemsemediği anlamına gelmez: Türk Kimliğinin Coğrafyaları ve Türkendülüsiye siyasi, sosyal ve kültürel değerlendirmeleriyle geçmişe, bugüne ve geleceğe ilişkin önemli bilgiler ve anahtarlar sunan çalışmalardır. Ahilik, tarihimizde toplumumuzla en çok kaynaşmış kurumdur ve bu kurumun siyasi otoriteyle çatıştığı da olmuştur. Doğan, babasının terzi oluşuyla, çocukluk yıllarında onun dükkânında çıraklık edişiyle ve hayat anlayışıyla ahiliğin ahlaki düsturlarını özümsemiş bir insandı. Genel geçer yargılara ve siyasi dayatmalara karşı halkın, hakkın, hakikatin, sağduyunun yanında yer aldı. Muhafazakâr bir dil tutumunu benimsemiş olmasına rağmen, Yeni Lisan hareketindeki “zorlama unsuru”nu görmüş ve göstermiş olması, kayda değer bir güzelliktir. Ankaralı Anadolu Ahisi, sadece ülkemiz ve toplumumuz için değil, gönül ve ümmet coğrafyası için de, tüm insanlık için de daha güzel, daha âdil, daha barışçı, daha dengeli bir dünyanın mütevazı ve kudretli unsurudur.
Devamı: https://www.tybkonya.org.tr/dilber-dural-turkcenin-bilge-kalemiydi-2634h.htm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.