İstanbul’da bir otelde düzenlenen, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticilerinin büyük ilgi gösterdikleri programda bir konuşma yapan Erdoğan, "Bu ramazanda Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Yardımlarımızı arttırmak suretiyle mazlum ve mağdurların yanında olmaya ihtimam gösterdik. Tüm gücümüzle, tüm kapasitemizle Gazze halkının yanındayız. İnşallah zulüm bitene, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar da, Filistinlilerin her daim yanlarında olacağız. Allah ömür verdikçe, Filistin davasının yılmaz, yıkılmaz, bileği bükülmez savunucusu olmaya devam edeceğiz. "Bugün bir kez daha doğdukları, büyüdükleri ve inşallah üzerinde ebediyen yaşayacakları toprakları savunurken şehit düşen Gazzeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin iftihar vesilesi olan sivil toplum örgütlerimizin de Gazze ve diğer İslam beldeleri için yardım kampanyaları tertiplediğini memnuniyetle müşahede ediyoruz." dedi.
-Türkiye'nin dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyorlar
"Milli irade platformunda temsil edilen kuruluşlarımızla birlikte mazlumların imdadına koşan tüm kardeşlerime ve hayırseverlerimize bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.” diye konuşan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde birileri Türkiye'nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyor. Bu çevreler kendi tarihlerini bilmedikleri kendi atalarını tanımadıkları için Türkiye'nin tarihi ve kültürel derinliğinden de habersizler. Mesela Suriye'deki devrime Türk milletinin niçin bu kadar sevindiğini, Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında neden Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye hükümetinde niçin bu kadar Suriye'de eğitim görmüş bakan olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Bunları bilmedikleri için de dış politikada çuvallıyor, iç siyasette kendilerini komik duruma düşürüyorlar. Oysa biraz okuyup araştırsalar, biraz dünyayı gezseler kendilerini hapsettikleri ideolojik mahallelerden biraz dışarı çıksalar bazı gerçekleri onlarda görecekler. Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığının farkına onlar da varacaklardır. Bizim neden, 'Türkiye, Türkiye'den büyüktür' dediğimizi onlar da öğrenecekler.”
- Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimlerde bulunuldu
Konuşmasında önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse, kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur. Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse, birileri hemen düğmeye basmış, ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Cumhuriyet tarihinde buna defalarca şahit olduk. Sokak olaylarıyla bunu yaşadık. Sağ-sol, Alevi-Sünni provokasyonlarıyla bunu yaşadık. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasıyla bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimlerle bunu yaşadık. Terör örgütlerinin hain ve kalleş saldırılarıyla bunu yaşadık. Hükümetimiz döneminde Cumhuriyet mitingleriyle, 7 Şubat MİT kriziyle, Gezi'deki sokak terörüyle, 15 Temmuz ihanetiyle bunu yaşadık ve gördük. Bizi kendi içimize hapsetmek, kendi iç meselelerimizle meşgul etmek için her yolu denediler. Her yolu hala deniyorlar. Bir başka gerçek ise, sivil siyaseti, demokrasiyi ve Türkiye'nin kazanımlarını hedef alan bu saldırılarda silah olarak hep belli kavramlar, belli cümleler kullanılmıştır. Hatırlayınız, 'Cumhuriyet tehdit altında' dediler. 'Laiklik elden gidiyor' dediler. 'Sivil darbe' dediler. 'Hayat tarzımıza müdahale ediliyor' dediler. 'Türkiye batıdan uzaklaşıyor' dediler. Daha burada saymaya kalksak sabahı bulacağımız bir sürü akıl, ahlak ve insaf dışı iddiaları dillendirerek hedeflerine ulaşmaya çalıştılar. Üzülerek söylüyorum, çoğu zaman başarılı da oldular. Gerçekten çok ağır bedeller ödedik. Ekonomik ve siyasi bakımdan irtifa kaybettik. Pırıl pırıl gençlerimizi bu kalleş çarkın insafsız dişlilerine kurban verdik. Tüm bunların yanı sıra yıllarca üçüncü sınıf ekonomiye, üçüncü sınıf demokrasiye, kapasitemizin çok altında bir dış politikaya mahkum edildik" diye konuştu.
- Millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz
"Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız. Öfkenin, aklı ve vicdanı esir alan zehirli diline asla bulaşmayacağız. Bizi çekmek istedikleri tuzaklara düşmeyecek, bu kirli oyunlarda aldanan da aldatan da olmayacağız.” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa, emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır. Kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla, onları da bir yolunu bulup iyiye, doğruya, ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra, ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Ailelerimiz binbir emekle büyüttükleri çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine, ailelerimiz izin vermesinler. Milli irade platformundaki kardeşlerim de bu anlayışla daha fazla gence ulaşmak, daha fazla genci kazanmak için çalışacağınıza inanıyorum Rabb'im yar ve yardımcımız olsun.” İfadelerini kullandı.
BDDK İkinci Başkanı ve Ankara Siyasallılar Vakfı Başkan Vekili Dr. Yakup Asarkaya, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, TYB Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Enes Kala
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.