**********
Bizde kurumların ömrü kısa, hafızaları dağınık, gayeleri ile gerçek durumları arasındaki makas çok açıktır.
Bu gerçekliğimiz devlet, sivil toplum ayrımı yapmaksızın benzerlik gösterir. Bazı durumlarda devletin kimi uzvu için üç bin yıllık geçmişler icat ederken, iki yüz yıllık üç yüz yıllık müesseseleri sıfırlayıp yetmiş seksen yıllık bir ömür biçmeye çalışırız.
Öyle olmasa bir buçuk asra yakın siyasi parti tecrübesi olan bu topraklarda, bugün iktidar partisinin yaşı sadece yirmi ikidir. Tarihin kavşak noktasında olduğumuzu iddia eder; İpek yolu, baharat yolu, deniz yolu, limanlarla çevrili bir coğrafyada ticaretin, üretimin gücü olan ticarethane ve şirketlerimizin yüz yılı aşan ömürlüleri bir elin parmağını geçmez.
Müesseseleri kurmaktaki başarılarımızı, onları yaşatmakta gösteremediğimiz gerçeğinden hareketle Türkiye Yazarlar Birliğinin 45. yılına ulaşmış olması önemli bir olgudur.
Hem de bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini, gaye ve hedefleri ile arasındaki makası fazla açmadan ilk günkü canlılıkla ve giderek çeşitlendirip, zenginleştirerek sürdürmek az başarı değildir.
Kültür hayatımızın bugün pek dikkatimizi çekmeyen ama ilk başlatıldığı yıllarda anlamı ve değeri olan faaliyetler birkaç neslin ilgisini canlı tutmuştur.
Türkçe’nin Şiir Şöleni, Safahat Okumaları, Mesnevî Okumaları, Yazar Okulu, Kültür Sanat Yıllığı gibi sürekliliği olan çabalar meraklılarına derinleşebilecekleri imkânlar vermiştir.
Değerli 45 yılın tecrübelerini gelecek yıllara taşıyabilecek bir ömür temenni ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.