Bir şehit…
Bir güzel gönül…
Yaşanan tüm çirkinliklerin karşısında duran yüce yürekli insan.
Bir Türk kızı Ayşenur Ezgi Eygi.
26 yaşındaydı.
ABD’ye 10 aylıkken gitmişti.
Hem Psikoloji hem de Orta Doğu Dilleri bölümünde çift ana dal yapıyor, bunun yanında sivil toplum faaliyetlerine katılıyordu.
"Olumlu bir etki yaratma tutkusuyla hareket ediyorum." diye yazmıştı sosyal medya profiline…
İnsanlık için çaba gösteriyordu.
Görmezden gelmiyordu katliamları, şiddeti ve zulmü…
Filistin davasına katkı sağlamak için mücadele veriyordu.
ABD’de mezuniyet törenine Filistin sembolü olan kefiye ile katıldı, yürüyüşler ve etkinlikler düzenledi.
Ümmet olma bilincini diri tutmak için Müslüman topluluklara katıldı.
Bir aktivist olarak hazırladığı afişinde “Allah’a tam teslimiyet yolculuğumu desteklemek için ihtiyacım olan ümmettir.” ifadesini kullandı.
Bu nedenle ABD’den verdiği tepki yeterli gelmedi… Mazlumların yanında olmak istedi, zalimin yüzüne haykırmak istedi.
Çifte standartların kalbinden çıkıp cellatların karşısına dikilmeye gitti.
Filistin topraklarına ayak bastı. İsrailli güvenlik güçlerinin karşısına geçip hakkı haykırdı.
Ayşenur Ezgi ve arkadaşları, Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde İsrail’in yasa dışı yerleşim projelerine karşı gösteri düzenlediler.
İsrail askerleri işgal ve hırsızlığa ne Filistinlilerden ne de dünyadan herhangi bir tepkinin gelmesini istiyorlardı.
İşgal ve hırsızlığı yapacaklar ve kimse itiraz etmeyecekti onlara göre.
Protestolar ise onlar için sinir bozucu ve işleri zorlaştıran bir anlam taşıyordu. İşgalin dünyada haber olması, planları akamete uğratıyordu.
İşte bunun için tüm protestocuları düşman olarak görüyorlardı.
Devamı: https://www.dirilispostasi.com/aysenur-ezgi-anadolunun-yurek-sesi-oldu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.