Güya iletişim çağındayız ama modern zamanlarda (dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de) bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların sayısı bir hayli fazladır.
Pek çoğumuz hakikati araştırmak yerine duyduklarımızla amel etmeyi alışkanlık haline getirmişizdir.
Özellikle yakın tarih söz konusu olduğunda, kimi meseleler tezvirata varan savrulmalara varmıştır. Bu bağlamda, yakın tarihe ilişkin mevzularda algılar ve olgular neredeyse at başı gider.
Oysa yapılması gereken basit... Mümkün olduğunca sahih kaynaklara inmek, araştırmalara ve belgelere kulak vermek...
İlk emri 'oku' olan bir dinin mensuplarıyız.
Ben buradaki 'oku' emrini 'bilme', 'farkında olma' olarak da algılıyorum.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/bedir-acar/tarihin-gercek-yuzu-serisi/haber-1550556
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.