Meclis tutanaklarını incelediğimizde geçmiş dönemlerdeki siyasi aktörlerin entelektüel birikimlerinin daha yüksek olduğunu görüyoruz.
Manifesto sayılacak konuşmalar yapılmış nezaket çerçevesinde memleket meseleleri tartışılmış. Efendim kelimesi neredeyse her cümlenin sonunda kullanılmış.
Bilgisiyle aydınlatan birikimiyle saygı uyandıran hitabetiyle muhaliflerinden bile alkış alan çok sayıda vekil geçmiş meclis kürsüsünden.
Özellikle kültüre vukufiyetlerinin edebiyata ilgilerinin yüksek olduğu anlaşılıyor.
Edebiyatın imkanlarından yararlanan siyasetçiler hem anlatmak istediklerini kolaylıkla anlatır hem de muhatapları tarafından rahatça anlaşılır.
Edebiyat konuşmayı güzelleştirir ortamı yumuşatır. Mecliste günümüzde çıkan kavgaların çoğu dil belasından kaynaklanıyor.
Dile hakim olan gönüllere girer. Dile hakim olan bedeniyle kavgaya girme ihtiyacı hissetmez. Söz ola kese savaşı der ve söyleyeceğini söyler geçer.
Bu sebeple aziz milletimizi temsil makamında bulunanlara partisi ne olursa olsun birazcık edebiyat hepinize iyi gelir demek istiyorum.
Siyasi tarihimize baktığımızda edebiyatı güçlü siyasetçilerimizin de olduğunu görürüz.
Hatta aruzla heceyle güçlü şiirler yazacak kadar meseleye vakıflar.
İşte onlardan birisi Süleyman Arif Emre. Emre milli görüş hareketinin öncülerinden kabul edilen siyaseti bir dava aracı olarak gören ve bu uğurda bedel ödeyen fedakârlık kuşağının temsilcilerinden.
Devamı: https://www.haber7.com/yazarlar/mahmut-biyikli/3444237-arif-emre-her-ne-etse-razidir-fermanina
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.