İsrail korkusuzca askeri hamleler yapıyor ve gözüne kestirdiği ülkeyi uluslararası hukuk kurallarını ve savaş hukukunu fütursuzca çiğneyerek bombalıyor. Şimdiden kara birlikleri Lübnan sınırından içeri girmiş vaziyette.
İsrail’in bu korkusuzluğunun iki sebebi var. Birincisi Arap dünyasından bu saldırganlık karşısında tepki görmeyeceğini iyi biliyor. İkincisi ise başta ABD olmak üzere pek çok batılı devlet İsrail’in bu kuralsız saldırganlığını destekliyor. Bu batılı güçler, bununla da yetinmiyorlar bizzat İsrail’e asker ve mühimmat gönderiyorlar.
İsrail bölgede sadece ve sadece Türkiye’den korkuyor, çekiniyor. Eli kolu bağlanmış, sus pus edilmiş Arap dünyasının askeri, ekonomik ve siyasi anlamda kendisine zarar vermeyeceğini düşünüyor. Oysa Türkiye öyle değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izlediği İsrail ve Siyonizm karşıtı politika İsrail’i düşündürüyor. TBMM’nin açılışında Erdoğan’ın İsrail sorununa ilişkin açıklamaları İsrail’i öylesine ürkütmüş ki bunun yansıması yakın zamanda ABD’den geldi.
CIA ve Pentagon'un psikolojik harp uzmanı Michael Rubin, Hizbullah lideri Nasrallah'ın öldürülmesi sonrasında Hamaney ve Erdoğan'ın hedef olabileceğini belirtti. "Endişelenmesi gereken tek dünya lideri Hamaney değil" diyen Rubin "Erdoğan HAMAS'a desteği bir marka haline getirdi. HAMAS liderleri İstanbul'daki ofislerinden açıkça saldırı planlıyorlar. Erdoğan NATO üyesi olarak statüsünün kendisini koruduğuna inanıyor olabilir, ancak İsrail'e doğrudan ya da vekaleten saldırırsa NATO'nun V. Maddesi uygulanmayacaktır - ya da sorumluluk iddiası olmayan bir suikastın bunu tetikleyeceği açık değildir." şeklinde küstahça açıklamalar yapıverdi.
Devamı:https://www.samimihaber.com/tevrattaki-kehanet-israilin-sonunu-kuzeyde-kukreyen-aslan-mi-getirecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.