Altınbek İsmail TYB’nin Türkçenin Uluslararası Şiir şölenine birçok kez katılmış bir genç bir şair. Aynı zamanda Şiir Şölenlerinin değişmez sunucusu. Esprili ve ölçülü şiirleriyle konuşmalarını süslüyor. İstanbul’da yapılan Türkçenin Uluslararası 14. Şiir Şöleninde Sezai Karakoç Büyük ödülü aldı. Şiir şölenlerinden tanıdığım Altınbek İsmail ile şiir şöleni ve aldığı ödül çerçevesinde bir röportaj yaptık.
TYB’nin geleneksel olarak iki yılda bir gerçekleştirdiği Türkçenin 14. Uluslararası Şiir Şöleninde Sezai Karakoç Büyük ödülüne layık görüldünüz. Biz sizi tanıyoruz ama Türk okuyucuları daha yakından tanıması için kendinizi tanıtır mısınız?
- Bendeniz, 40 yaşındayım. Kırgız Milli Yazarlar Birliği üyesi, Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği Kırgızistan Temsilcisiyim. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü Kırgızca Koordinatörüyüm.
- Şiir başta olmak üzere edebiyatın diğer dallarında da eserleriniz bulunmaktadır. Uzun yıllar yazın hayatının içinde olan biri olarak bu sanat dalları içinde kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
- 20 senedir şiir ve tercümeyle uğraşıyorum. Henüz deneme, hikaye, roman, piyes, eleştiri gibi edebiyatın diğer dallarında eser vermedim. Bugüne kadar ‘’Taş Ayna’’, ‘’Beyaz Gece’’ adlı iki şiir kitabım,‘’Sevgi Sultanı Yunus Emre’’ ve ‘’Mevlana’’ isimli iki tercüme
kitabım yayınlandı. Hem şiir, hem düz yazıyı çeviriyorum. Fakat kendimi şiirde konumlandırıyorum.
- Şiire nasıl başladınız, şiir serüveniniz anlatır mısınız?
- Tanrı Dağlarını anlatan llk şiirimi 15 yaşımda yazmıştım. Ortaokul son sınıfında okurken ilk kez bir kaç şiirim Ulusal gazetelere yayınlanmıştı. İlk kitabım ise Üniversiteyi bitirrken çıkmıştı. Şiirlerim Dünyanın değişik ülkelerinde, 12 dilde basıldı.
- Her şairin kendine has anlayışı vardır. Bu bağlamda şiirinizi ve poetikanızı öğrenebilir miyiz?
- Benim en çok sevdiğim ve en çok işlediğim konu Vatandır. Onun dışında Dil, Tarih, Geçmiş ve Geleceği ön plana çıkarıyorum. Bir de şiirle Tabiyatın resmini çizmeye çalışırım. Bundan dolayı son zamanlarda Tabiyat konulu şiirlerle daha fazla uğraşıyorum. Buğüne kadar hiç serbest şiir yazmadım. Diğer Kırgız şairleri gibi geleneksel, heceli, kafiyeli mısralarla yaşıyorum. Belki ileride serbest şiirlerle ardaşlaş olacağım...
- Kırgızistan’ın Toktogul’dan tâlim görmüş Eşmambet, Kalık, Korgol, Barbı, Togolok Moldo, Aydaralı, Alımkul, Atay, Colon Mamıtov gibi tanınan büyük şairleri var. Bu şairlerin Kırgız edebiyatında iz bıraktığı muhakkak. Bu bağlamda Kırgız edebiyatında takip ettiğiniz bir şair veya şiir ekolü var mı?
- Tabii, saydığınız şairlerin Kırgız edebiyatı için katkısı ve rölü çok büyüktür. Onlar bizim için çok değerli ve çok önemli isimlerdir. Onların eserleri her Kırgız için, özellikle genç Kırgız şairleri için tükenmeyen ilham kaynağıdır. Fakat benim için ne Kırgız, ne Türk, ne Rus, ne de Dünya Edebiyatında olsun, takip ettiğim herhangi bir şair yada şiir ekolü yoktur.
- Türkiye Yazarlar Birliği’nin İstanbul’da yapmış olduğu ‘Türkçe'nin Uluslararası Şiir Şöleni’nde Sezai Karakoç Büyük ödülünü aldınız. Bu konu hakkında neler söylersiniz?
- Gerçekten, Sezai Karakoç Büyük ödülünü alacağımı hiç beklememiştim. Ödüle laik görülen şairlerin listesine kendimi rüyamda bile eklememiştim... Benim için unutulmayacak sürpriz oldu.
- Bu ödülü almadan önce Sezai Karakoç’u tanıyor muydunuz? Eserleri Kırgızca’ya çevrilmiş miydi? Onun şiiriyle kendi şiiriniz arasında bir değerlendirme yapar mısınız?
- Evet, çok iyi tanıyordum. Bazı şiirlerini ezbere biliyorum. Mesela:
Ben her şiiri okudum,
Kendi şiirim hariç.
Okuduğum şiiri yazmam,
Yazdığım şiiri okumam.
Malesef, bugüne kadar Sezai Karakoç’un eserleri Kırgızca’ya çevirilmemiştir. Ama son zamanlarda onun hayatı, edebi kişiliği ve eserleri üzerine çalışmayı düşünüyordum. Hatta araştırmaya başlamıştım. Kısmet olursa, şu anda şiirlerini Kırgızca’ya aktarmaya devam ettiğim Mehmet Akif Ersoy’dan sonra Sezai Karakoç’un şiirlerini çevireceğim. Zaten bana verilen Büyük Ödülü buna dair bir mesaj olarak kabul ettim...
- Türkiye Yazarlar Birliği’nin iki yılda bir yapmış olduğu ‘Türkçe'nin Uluslararası Şiir Şöleni’ hakkında neler söylersiniz?
- Pazarı, Mezarı, Dili, Tarihi, Geleneği, Fikri bir olan Türk Milletlerinin birleşmesi, irileşmesi ve güçlenmesi için Türkiye Yazarlar Birliği’nin iki yılda bir yapmış olduğu ‘Türkçe'nin Uluslararası Şiir Şöleni’nin çok önemli yeri vardır. Birliğin kurucuları, yöneticileri ve tüm üyeleri VAR OLSUNLAR ve SAĞ OLSUNLAR!
- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
- Türk Dünyası her zaman Hacı Bektaş’ın dediği gibi: ‘’BİR OLSUN, İRİ OLSUN, DİRİ OLSUN!’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.