Öyküde; Almanya’da bir hastanede görev yapan Doktor Bahar Tekin’in Türk hastası 38 yaşındaki “Ali” yi anlatıyor.
Ali ajite hastasıdır ve söylenenlere göre mahalle sakinlerini sürekli rahatsız ediyor insanlara huzur vermiyormuş. Doktor Bahar, Ali’ye hem acıyor hem de insani olarak bir yakınlık gösteriyor, “Ya duvara çarptığı başı değil de ruhuysa; bunu kim, nasıl önleyebilirdi?” diye düşünüyordu.
“Bahar doktor televizyon odasında düşünürken odaya Ali girdi elinde bir kitapla, kitabın ismine bakmak isteyince göz göze geldiler. Saat hayli geç olmuştu Ali kitabın arka kapağına yakın bir sayfadaydı kitabı sert bir şekilde atıp - ben ne bir filmin son sahnesini izlerim ne de bir kitabın son sayfasını okurum, diyerek televizyon odasından ayrıldı.”
Dr. Bahar’ın şefkati karşısında Ali’de zaman zaman konuşuyordu. Söylediğine göre annesi ölünce böyle olmuştu.
Kimi günler sessiz kimi günler neşeli kimi günler şiddetli nöbetler geçiren Ali’nin çok zor bir hayatı olmuştu bahar doktora anlatırken fenalaştı nefes alamadı… Bir gün aliyi ziyarete bir kadın geldi. Aradan çok kısa bir zaman geçti Ali’nin odasından çığlıklar yükseldi…
Yazar Ayşe Bağcivan, öyküde olayları öylesine güzel birbirine bağlamıştı ki okuyucu da hep bir merak oluşturuyor.
Kitabın tanıtım yazısında ise şöyle deniliyor:
“Herkes büyük salondaki yerini almış. Hayattaki şu meşhur durmamız gereken yerleri andırır gibi Ali de camın kenarından bakıyor her bir şeye. Uzağından izliyorum onu.
Tıpkı onun bize olan uzaklığı gibi ben de onu hemen yanındaki -gerçekliği tartışılır- bir dünyadan izliyorum. Her şeye tepkisiz bir adam nasıl olur da göğün en uzağındaki bir kuşun çığlığını duyar, bir kuşun çığlığına irkilir bedeni?
Hangi uzaklardan yorgun kalıp düşer de taşıyamaz bacakları bedenini, yığılır herkesin içine. (En çok da benim içime.) İnsan uykusunda neden hıçkırıklara boğulur Ali?
Rüyalarımız yetmez mi bizi kendimizden uzaklara götürmeye?
Üsküdar hep senin mi gözlerindedir?
Ama susma. Susma Ali...
Bir öykünün son demine yetişen ben miyim sen misin? Kelimelere gizlenelim Ali, hiç çıkmayalım sayfalardan...”
2019 tarihinde Hece yayınlarından çıkan kitap 100 sayfa. Öykü sevenlere tavsiye ediyorum.
İrem Başkale
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.