Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Çok Amaçlı Salon'da gerçekleştirilen açılışa, Türkiye'den ve Türk cumhuriyetlerinden çok sayıda şair katılıyor. Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan şunları kaydetti: “Bizler biliyoruz ki yaşadığımız topraklarda şiir hâlâ varlığını sürdürüyorsa tutturduğumuz kafiye dostluğun, barışın, kardeşliğin ve sevginin evrensel sesi olduğu içindir."
TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, “İstanbul'un taşının, toprağının, havasının, suyunun şiir olduğundan şüphe yok. Şairi bol, şiiri hesapsız bir şehir İstanbul. İstanbul için yazılan şiirler, ciltler dolusudur. İstanbul'da yazılanlardan ondan katbekat fazladır." diyerek İstanbul’a dair duygularını paylaştı.
TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan’ın şu cümlelerini buraya alıyorum: "İstanbul, gerçekten Türkçesiyle her zaman dillerde olmuştur. İstanbul'un dilini hep dillendiren şairlerimiz olmuştur. Edebiyatçılar, dilini en iyi şiir ile ifade ediyorlar. Türkçemiz şiir tadında hâlâ gür bir şekilde akmakta ve dünyanın pek çok yerinde eser verilmektedir." Etkinlikte ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği telgraf’ı TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı okudu.
“Türkçenin 14. Uluslararası Şiir Şöleni"nde şiir atölyeleri de gerçekleştirilecek.
Şölen süresince Bahtiyar Vahapzade, Ziya Paşa, Yunus Emre, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu ve Sezai Karakoç şiir fasıllarında şairler şiir okudu. Etkinliğin ikinci gününde Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde "İstanbul'un Şiiri, Şiirin İstanbul'u", "Edebiyat Dergileri ve Şiir" ile "Şiir ve Dijital Mecra" isimli şiir atölyeleri gerçekleştirildi.
Şölenin son gününde de AKM'de Bahtiyar Vahapzade, Ziya Paşa ve Sezai Karakoç adına ödüller verilecek.
Şairlerin buluştuğu, hasret giderdiği ve aynı dilde birleştiği şölenin unutulmaz hatıralara vesile olduğunu ifade etmek gerekir. Uzun süredir görmediğimiz şair dostlarla bir araya geldik. Hüseyin Kaya ile Sivas’ı, Mustafa Uçurum İstiklal Caddesi’nin heyecanını, Mehmet Aycı ile Zile pekmezini, Zeynel Beksaç ile Balkanlar’ı, Osman Özbahçe ile programları, Mehmet Kurtoğlu ile Urfa’yı, Şakir Kurtulmuş ile İstanbul’u, Şafak Çelik ile dostluğu, Nurettin Durman ile değişen simaları konuştuk. İyi geldi şiir. Şifa oldu dilimize, gönlümüze. Türkçemiz var olsun!
İstanbul’da şimdi şiir vakti. Masal şehirde gönlümdeki masalı tamamlamaya çalışırken yine bir tenhalıkta derin rüyalara dalıyor ruhum. Şimdi şiir okuyorum, ruhuna üflüyorum, aç kapını İstanbul, tamamlansın masalım. Biliyorum, kabul ettim seninle sessiz konuşmayı. Şiirim sen oldun. Seni yazmaya ömrüm feda olsun.
Kaynak: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/turkcenin-14-uluslararasi-siir-soleni-9888/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.