Saat geriye gidiyor, geç kalmıyor. Güneş de öyle. Yağmur topraktan göklere… Irmaklar dağlara, yaylalara… Tüm çiçekler yapraklarını topluyor, başaklar toprağa çekiliyor. Meyveler, çiçek oluyor. Desem ki kayıt silindi, tekrar başlıyor hikâye. Ve zamanı başa sarıp uyansak yeni bir güne.
Bir çocuk masumiyetiyle hayaller kurmak en temiz dua değil midir? Tüm ihtimaller kalbimde. İhtimal diyorum hakikat oluyor. Zira bazı ihtimallerin gerçeğe dönüşmesi mümkündür. İhtimal içinde ihtimal değil midir kader? Büyük kurgunun bilinmezliği olsa da bir şeyi biliyoruz artık: Muvâfıktır ruhumuz.
Güneşi camın arkasından görmek, adı üstünde güneşlik var, böyledir hayat. Evet, yanlış değil, yanılgı hiç değil. Ama bir engel var her zaman. Ancak bir ihtimal de var. Tüm ihtimalleri içimde büyütüyorum, seviyorum.
Desem ki öldürdüm önceki beni, şimdi bende yeni bir ben var. Nedir ki şu yıldız kayması? Güneş tutulması mıdır yoksa ihtimaller? Neden yüzümüz silinip silinip tekrar yazılan defter sayfası? Hatasız çekmek mümkün mü çizgiyi? Kalemi eline yeni alan çocuk acemiliğine sayalım tüm hataları. Tabiî ki yazımız çok güzel olmayacaktı. Diyorum ya acemilik!
Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/desem-ki-5071/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.