İlk sadeleşme hareketi temsilcileri olarak İbrahim Şinasi (s. 29), Namık Kemal (s. 30), Ziya Paşa (s. 29), Ali Suavi (s. 31), Şemsettin Sami (s. 31), Ahmed Midhat (s. 32), Süleyman Paşa (s. 32), Abdullah Ramiz Paşa (s. 33), Ahmed Cevdet Paşa ve Fuat Efendi (s. 33)’den ve bunların çıkardıkları-yazdıkları dergi ve gazetelerden, yazdıkları eserlerden bahsedilir, bazılarından lisanın sadeleşmesi hakkındaki fikirlerini ifâde eden iktibaslar yapılır.
Bunlardan Ahmed Midhat’tan alınan metin dikkat çekicidir:
En evvel kalem sahiplerine şunu sormak isterim ki, bizim kendimize mahsus bir lisanımız yok mudur? Türkistan’da söylenmekte olan Türkçeyi gösterecekler, öyle değil mi? Hayır, o lisan bizim lisanımız değildir. Bundan altı yedi asır mukaddem bizim lisanımız idi, fakat şimdi değil. O Türkçe bizim lisanımız olmadığı gibi Arabî ve Farisî dahi lisanımız değildir.
Amma denilecek ki, bizim lisanımız her halde bunlardan haric olamıyor. Haric olamadığı gibi dahilinde de sayılamıyor. Türkistan’dan bir Türk ve Necid’den bir Arap ve Şiraz’dan bir Acem getirsek, edebiyatımızdan en güzel bir parçayı bunlara karşı okusak hangisi anlar? Şüphe yok ki hiç birisi anlıyamaz.
Tamam, işte bunlardan hiç birisinin anlıyamadığı lisan bizim lisanımızdır diyelim. Hayır, anı da diyemeyiz. Çünki o parçayı bize okudukları zaman biz de anlayamıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.