Onun kalemi, tarihe ve dilimize olan sevgisini yazılarının her satırında hissettirdi. Türk dilinin nahif savunucusu, kültürel mirasımızın koruyucusu olarak, kelimelerin efendisi D. Mehmet Doğan’ın şahsiyeti gönüllerde, eserleri de aziz milletimizin hafızasında her daim canlı kalacaktır. Eserlerinde, kelimelerin ruhuna dokunan bir ustalıkla Türkçeyi yeniden yorumladı. Onun kaleminden dökülen cümleler, Anadolu medeniyetinin, irfanının hususiyetlerini taşıdı. Kendi deyimiyle, "kendi medeniyetimizin diliyle düşünmek" gerekliliğini her daim savunan Doğan, Türkçenin özüne inerek onu bir kıymet hazinesi olarak ortaya koydu. Onun yazdıkları, yalnızca birer metin değil, birer direniş ve diriliş manifestosu, dilin ve kültürün bağımsızlık mücadelesiydi.
D. Mehmet Doğan, tarihin ve dilin birbirine sıkıca sarıldığı bir çizgide yürüdü. Her adımında, köklü bir medeniyetin izini sürdü ve bu izlerin bizlere hep işaretlerini yüksek bir şuurla vaaz etti ve gençliğimize miras bıraktı. Şimdi, onun kelimeleriyle örülmüş bu mirası daha da derinlemesine keşfetme zamanı. Artık maddeten aramızda olmasa da onun bıraktığı eserler, yıllarca Türk-İslam mefkûresine hizmet edecek birer edebî mücevher olarak kalacak.
D. Mehmet Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu başkanı olarak, Türk edebiyatına ve kültürüne yaptığı katkılarla sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir kültür öncüsüydü. Onun önderliğinde, Türkiye Yazarlar Birliği, edebiyat dünyasında köklü bir iz bıraktı. Doğan’ın yönetiminde başlayan ve yıllarca süregelen Uluslararası Türkçenin Şiir Şöleni, dilimizin zenginliğini, güzelliğini ve gücünü dünyaya duyurdu. Bu etkinlikler, onun dilimize olan sevdasının en müşahhas göstergelerinden biri olarak edebiyat tarihimizde yerini aldı.
D. Mehmet Doğan, Türk edebiyatının ve kültürünün büyük isimleri üzerinde de dikkate değer çalışmalar yaptı. Mehmet Akif Ersoy ile ilgili yazıları, Akif’in mücadelesini, onun manevi dünyasını ve vatanseverliğini günümüze taşıyan önemli eserler arasında yer aldı. Doğan’ın kaleminden çıkan her bir satır, Akif’in ideallerini ve değerlerini bugüne taşıyan bir köprü oldu. Aynı şekilde, Nurettin Topçu ile ilgili çalışmalarında da onun felsefesini, ahlâk anlayışını ve Türk düşünce dünyasına yaptığı katkıları derinlemesine ele aldı. Topçu’nun savunduğu fikirler, Doğan’ın yazılarında yeniden hayat buldu, geniş kitlelere ulaştı ve “Hareket Ekolü”nün en önemli kalemi olarak tarihteki yerini aldı.
Bugün Türkçenin önemli referans kaynaklarından biri olarak kabul edilebilecek olan ‘Doğan Büyük Türkçe Sözlük’ de D. Mehmet Doğan’ın dilimize bıraktığı en nadide miras kabul edilebilir. Bu eser, onun dilimizin zenginliğine ve köklülüğüne olan inancının bir göstergesidir. Doğan Büyük Türkçe Sözlük, sadece bir dilbilim çalışması değil, aynı zamanda Türkçenin tarihî, kültürel ve sosyal bağlamda derin bir incelemesi olarak öne çıkar. Doğan, bu eserle Türkçenin zengin hazinesini ortaya koymuş, gelecek kuşaklara dilimizin inceliklerini aktarmıştır.
D. Mehmet Doğan’ın yaşamı, Anadolu’nun derin ruhunu ve irfanını modern dünyanın merkezlerinden biri olan Ankara’da koruyup yaşatan bir hayatın hikâyesidir. Türkiye’nin başkenti Ankara’da ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim almış olması, onun zihninde ve ruhunda derin izler bırakmış, ancak bu izler onu köksüzleştirmek yerine, Anadolu irfanına daha sıkı sarılmasını sağlamıştır. Modernleşme ve yenileşme rüzgârlarının sert estiği bir şehirde Doğan, bu rüzgârların savuramadığı, aksine köklerine daha da sağlam bağlanan bir Anadolu çınarı gibi büyümüş ve olgunlaşmıştır.
Altını çizmemiz gerekir ki; Ankara gibi modernleşmenin, yenileşmenin ve köksüzleşmenin sembolü haline gelmiş bir şehirde, D. Mehmet Doğan, Anadolu ruhunun ve irfanının âdeta bir temsilcisi olarak varlığını sürdürdü. Onun kalemi, bu toprakların derin maneviyatını, kültürel mirasını ve değerlerini her zaman savundu. Yazdıkları, çizdikleri, söyledikleri, hep bu ruhun yansımasıydı.
Modern dünyanın getirdiği yabancılaşmaya ve köksüzleşmeye karşı, Anadolu’nun derin köklerinden beslenen bilgelikle cevaplar verdi. Kalemi, yalnızca üretken değil, aynı zamanda bilgeceydi; hızlı yazmakla kalmayıp derinlikli ve anlam yüklü yazılarıyla Anadolucuların kültürel hafızasını diri tutmayı başardı.
D. Mehmet Doğan’ın hitâbeti de kalemi kadar güçlüydü. Onun konuşmalarında, Anadolu’nun kadim sesi yankılanırdı. Konuşurken, kelimeleri âdeta bir kuyumcu titizliğiyle seçer, her bir cümlesi Anadolu’nun köklü medeniyetinin bir yansıması olarak dinleyenlerin zihnine ve gönlüne işlerdi. Bu hitâbet gücü, onun sadece yazılı eserlerinde değil, aynı zamanda sözlü anlatımlarında da ne denli etkileyici ve derinlikli bir düşünce adamı olduğunu ortaya koyardı.
D. Mehmet Doğan’ın mütevazı kişiliğiyle, sağlam duruşuyla, hâl ve hareketleriyle tam anlamıyla bir "ahî" olarak nitelendirilmeyi hak ettiğini söyleyebiliriz. Anadolu’nun merkezinde, bir anlamda modernleşmenin başkentinde ahîlikgeleneğinin nadir temsilcilerinden biri olarak, Ankara’da bir ahî ruhunu yaşayıp yaşatırken, Konya’ya sık sık gelerek Mevlevî dervişlerinin manevi havasını da solurdu. Konya’da, bir Mevlevî dervişi gibi derin, sabırlı ve mütevazı duruşuyla tefekkür eder, Mesnevî’den, Divân-ı Kebir’den mesajlar ve pasajlar söylerdi. Onun kâmilliği ile mütevazılığı, sadece insanlarla olan ilişkilerinde değil, aynı zamanda düşünce dünyasında ve yazılarında da kendini gösterdi. Her daim alçakgönüllü, her daim sade ama itikadı sağlam bir Müslüman kimliği ile tevazuu ete kemiğe büründürmüş bir münevver tipolojisinin canlı örneği oldu.
D. Mehmet Doğan, hem Ankara’nın modern yüzünde, hem de Konya’nın manevi derinliklerinde yaşamış, her iki şehrin de manasını kavramış ve bu anlamları eserlerinde birleştirmiş bir düşünce adamıdır. Onun hayatı ve eserleri, Anadolu irfanının ve ruhunun modern dünyanın zorlukları karşısında nasıl ayakta kalabileceğinin en güzel örneklerindendir. Doğan’ın ardında bıraktığı bu keşfedilesi derin izler, onu tanıyanlar ve eserlerini okuyanlar için bir fener gibi ışık vermeye devam edecek.
D. Mehmet Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu başkanı olarak, sivil toplum alanında örnek bir liderlik sergilemiştir. Onun bu alandaki başarısı, sadece bir yönetici olarak değil, aynı zamanda bilgeliği, pratik zekâ ile idari öngörüsünün birleşmesi neticesinde birliğin ulusal ve uluslararası alanda değerli bir kültür kuruluşu haline gelmesinde önemli rol oynamıştır. Türkiye Yazarlar Birliği’nin arkasında 47 yıl boyunca bir güven simgesi olarak dağ gibi durması, derneğin bugünlere gelmesindeki en önemli faktörlerden biri olmuştur.
Doğan, yumuşak güç olarak, sakin ama kararlı bir şekilde, inandığı değerleri hayata geçirmek için sürekli çaba sarf etti. Disiplini, planlama ve organizasyon yeteneği, Türkiye Yazarlar Birliği’nin bünyesinde birçok ulusal ve uluslararası kültürel ve sanatsal faaliyetin gerçekleşmesine vesile oldu. Onun bu başarısının ardında yatan en önemli özelliklerden biri de "yumuşak ısrarcı" (frenkçesi -soft power ) olması olarak tanımlanabilir. Doğan, işin doğruluğuna inandığında, bunu hayata geçirmek için büyük bir sabır ve kararlılıkla çalışırdı. Ancak bu kararlılığı, asla sert bir dayatmaya dönüşmezdi; aksine, insanları ikna eden, onları harekete geçiren bir tür ilmisiyaset metodu güderdi.
Türkiye Yazarlar Birliği’nin 50 yıla yaklaşan başarılı serüveni, D. Mehmet Doğan’ın uzak görüşlülüğü ve liderliği ile şekillendi. Bu süreçte birlik sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da saygın bir konum elde etti. Onun bu gayreti, sadece bir yönetici, lider olarak değil, aynı zamanda bir düşünce adamı ve kültür elçisi olarak da kendini gösterdi.
D. Mehmet Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği’ni yönlendirirken, hep bir adım geride durarak, genel başkanlara ak saçlı bilge olarak güven unsuru da olmuştur. Onun bu bilge duruşu, derneğin sürekli gelişim içinde olmasını sağladı. Doğan, yazarların, sanatçıların ve düşünce insanlarının bir araya geldiği bu platformda, onların özgürce üretim yapmalarına zemin hazırladı. Onun bu liderlik anlayışı, Türkiye Yazarlar Birliği’ni, yalnızca kendi kendisiyle yarışan, Türkiye’de benzersiz programlar gerçekleştiren bir kuruluş haline getirdi.
D. Mehmet Doğan’ın sivil toplum kuruluşu yöneticiliği, modern zamanların en önemli liderlik örneklerinden biridir. O, bir yandan kültürel mirasımızı yazıp, koruyup geliştirirken, diğer yandan da Türkiye’nin kültür ve sanat alanlarında, uluslararası mecrada tesirli faaliyetlerin de sessizce, şaşaadandebdebeden uzak bir şekilde icra edilmesinde önemli rol oynadı. Onun arkasında bıraktığı bu derin miras, gelecekte de birçok nesil tarafından örnek alınacak ve yaşatılacaktır.
11 Ağustos’ta vefat eden D. Mehmet Doğan, Türkiye’nin kültürel ve edebî hayatında abidevi bir şahsiyet olarak yerini almıştır. Onun çizdiği bu rota, Türkiye Yazarlar Birliği için bir rehber, bir yol haritası niteliğindedir. Bundan sonra, Türkiye Yazarlar Birliği, genel merkezi, 16 şubesi ve 16 temsilciliği ile birlikte D. Mehmet Doğan’ın fikirlerini ve Türkiye Yazarlar Birliği’ne kazandırdığı yarım asırlık tecrübesini yaşatmak ve geliştirmek gibi bir sorumluluğu taşıyacaktır.
Türkiye Yazarlar Birliği, bugüne kadar gerçekleştirdiği gelenekselleşmiş programları ve faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra, modern dünya ile Anadolu irfanını buluşturacak yeni projeler de üretecektir. Hızla ilerleyen teknolojiyi, ruhunu kaybetmeyen bir gençlik yetiştirme gayretiyle birleştirerek, bu gençliğin asrın idrakine Anadolu’nun derin irfanını nasıl kazandıracağını öğretecektir. Türkiye Yazarlar Birliği, gelişen dünya ile irtibatı koparmadan, gençleri modern çağın gereklilikleriyle donatarak, aynı zamanda onları köklerinden beslenen bir bilinçle geleceğe hazırlayacak programlar yapmaya devam edecektir.
D. Mehmet Doğan’ın bıraktığı manevî mirası yaşatmanın ve onun kültürel anlamdaki büyük vizyonunu ileriye taşımanın en önemli yolu bu irfanî hareketin Türkiye Yazarlar Birliği’nce hem millî hem de evrensel bir kültür köprüsü olarak ‘kökü mâzide olan âtî’ fehvasınca varlığını sürdürecek çalışmaları yapmaya devam etmesinden geçecektir.
D. Mehmet Doğan’ı rahmetle, hayırla anacak millî şuura sahip birileri hep olacaktır. Türkçenin ve kelimelerin asil muhafızının sözlüğü, kitapları, yazıları ve konuşmaları kuşkusuz dilimize ve tarihimize olan sevgiyi hep diri tutacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.