*******
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) 45. yaşını idrak ediyor.
Farklı kesimlerden 14 yazarın bir araya gelmesiyle 7 Ağustos 1978’de kuruldu, Türkiye Yazarlar Birliği.
O isimlerden öne çıkanları şunlardı; D. Mehmet Doğan, Necmeddin Turinay, İsmail Hacıfettahoğlu, Ahmet Günbay Yıldız, M. Cemal Çiftçigüzeli, Yahya Akengin, Zeki Ceyhan, Hasan Kayıhan, Beşir Ayvazoğlu, Sadettin Elibol.
TYB denilince benim ilk aklıma gelen ismi daha en başta anmalıyım. O isim şüphesiz D. Mehmet Doğan. Mütevazılığı ve derviş duruşuyla 45 yıldır TYB'nin tüm hizmetleri ve icraatlarında büyük/başat emekleri, imzası olan bir isim.
Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'na adım attığım 1986 yılında ilk tanışmıştık, D. Mehmet Doğan'la. Meğerse aynı fakültenin sıralarından geçmişiz.
Erzincan İmam Hatip Lisesi'nden edebiyat öğretmenim olan, hayatımın her döneminde yanımda yer alan, sahip çıkan, himaye eden merhum Rıfkı Kaymaz, bir okul çıkışında, “Haydi bak seni kiminle tanıştıracağım!” demiş, kendimi bir anda TYB’de bulmuştum.
Ankara/Kızılay'ın göbeğine yakın, Yüksel Caddesi'ne açılan küçük bir sokakta (değişmediyse sanki adı Hatay sokaktı) bir apartmanın küçük bir dairesindeydi TYB, o dönem. D. Mehmet Doğan abinin 'Batılılaşma İhaneti' kitabını, İmam Hatip Lisesi yıllarımda okuduğum için bu ilk karşılaşma ve tanışma, bambaşka bir heyecan uyandırmıştı bende.
O yıldan sonra da belli dönemlerde, farklı program ve gezilerde, aynı ortamlarda birlikte olduk. TYB’nin sınır ötesini de kapsayan Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni’nde, Mirasımız Derneği'nin düzenlediği Kudüs ziyaretinde ve daha birçok faaliyette birlikte idik, D. Mehmet Doğan abimizle…
Son olarak, 7 gün süren, “Ankara’dan Ardahan’a Kültür Kervanı” programı için Mahmut Erdemir’den, “Sizi de bu kervanda aramızda görmek istiyoruz.” daveti alınca valizimizi hazırladık ama nasip olmadı. Kısmetse, inşallah bir başka kültür kervanında…
Bu yazıyı hazırlarken, büyük ilgi uyandıran ve beğenilen Millî Gazete 50. Yıl Almanak'ının sayfalarında dolaştım biraz. Milli Gazete’den kimler gelmiş, kimler geçmiş diye. Geçmişte hem merhum Rıfkı Kaymaz'ın hem de D. Mehmet Doğan'ın Millî Gazete ile yollarının kesiştiğini müşahede ettim. Her iki isim de fotoğraflarıyla Millî Gazete 50. Yıl Almanak'ının sayfalarında yerlerini almışlar.
Merhum Rıfkı Kaymaz'ın da dönem dönem TYB'de aktif görevler üstlendiğini, her adı geçtiğinde D. Mehmet Doğan’ın kendisini her daim sitayişle andığını biliyorum.
TYB’nin 45 yıllık tarihi esasen D. Mehmet Doğan’ın 45 yıllık geçmişiyle örtüşen, ayrılması mümkün olmayan bir zaman dilimi. D. Mehmet Doğan abi olmasa TYB bu kadar gelişir büyür müydü, emin değilim! Farklı kesimlerden, farklı görüşlerden onca yazarı, kültür, edebiyat ve sanat insanını bir arada tutmak o kadar da kolay bir iş olmasa gerek.
Bu açıdan baktığımızda, elbette onca etkinliğin mutfağında, faaliyetlerin görünmeyen kısmında onlarca edebiyat severin büyük bir emek ve çabası var. Ancak, bir ‘ağabey’, ‘yazarlar dünyası kanaat önderi’ olarak D. Mehmet Doğan’ın yeri kuşkusuz çok ayrı ve de önemlidir.
Bu yanıyla Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) denildiğinde ilk akla gelen isim D. Mehmet Doğan’dır. Ve Mehmet abi, ‘TYB’nin Şeref Başkanı’ sıfatını fazlasıyla hak eden bir isimdir.
Türkçenin Uluslararası 13. Şiir Şöleni
Bu yazıda, katıldığım bir Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) faaliyetinden de bahsetmek, izlenimlerimi paylaşmak isterim, doğrusu; Edirne, Gümülcine ve Kırcaali’de gerçekleştirilen “Türkçenin Uluslararası 13. Şiir Şöleni.”
TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, şölende geniş bir şiir vizyonu ortaya koydu.
TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Türkçenin 13. Uluslararası Şiir Şöleni’ni, Edirne’yi sanatıyla işleyen koca Mimar Sinan’a ithaf ettiklerini ifade etti.
“Bu kez niçin Edirne?” sorusu da böylece cevabını bulmuş oldu.
TYB’nin 13. Uluslararası Türkçe Şiir Şöleni’nin en ayırt edici özelliklerinden birisi hatta en önemlisi, -Edirne merkez olmak kaydı ile- bir ayağının Yunanistan’da diğer ayağının Bulgaristan’da olmasıydı.
Elbette Şiir Şöleni’nin 3 günü de dolu dolu yaşandı. Ama benim programda en fazla dikkatimi çeken bu ikisi oldu; Gümülcine ve Kırcaali ayakları...
Gümülcine’de, “Yahya Kemal Şiir Faslı” ve “Hayâlî Bey Şiir Faslı” icra edildi.
Gümülcine esasen, Yunanistan’ın Trakya kesiminde eski bir Osmanlı kasabası. Türkiye-Yunanistan sınırının 98 km. batısında. Selanik-İstanbul demiryolunun geçtiği geniş ovada kurulmuş yaklaşık 40.000 nüfuslu bir yerleşim merkezi.
Günümüzde mi; eski Osmanlı görünümü sadece çarşı semtinde muhafaza edilmekte, Gümülcine’de...
***
Yunanistan-Gümülcine’den sonra Kırcaali yollarına düştük, kalabalık şairler topluluğu ile…
Kırcaali, Bulgaristan’ın güneydoğusunda yer alan bir yerleşim birimi. Kırca Ali, Osmanlı döneminde ilk Rumeli Beylerbeyi Lala Şahin’in akıncı gruplarından birinin lideri. Kırcaali şehrinin de kurucusu. Şehrin yüzde 88’i Türk.
Kırcaali’de merkezde sadece 1 cami var. O da Osmanlı'dan kalma. Avlusunda, Kırcaali şehrinin kurucusu ‘Gazi Kırca Ali’nin yeni inşa edilen kabri dikkat çekiyor. Bir caminin de inşaatı devam ediyor. Anlatılanlara göre, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, yeni cami inşaatına destek olmuş. Sonrasında yardımlar kesilmiş!
Şimdi ne durumda, son hali nedir acaba?
Kırcaali'de Ömer Lütfi Kültür Derneği’nde, “Mehmet Akif Şiir Faslı”nda şairler şiirlerini okurken farklı duygulara gark oldum.
“Niye?” diyeceksiniz!
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy konusunda büyük çalışmaların ve faaliyetlerin altında imzası olan bir isimdi, merhum Rıfkı Kaymaz. TYB’de de kurumsal görevler üstlendi. Hayatta olsaydı Kırcaali'de en az birkaç şiirini okurdu diye geçirdim, içimden… Rabbim rahmetiyle muamele eylesin.
Tyb 13. Şiir Şöleni'nin 'En'leri:
* En istikrarlı: D. Mehmet Doğan
* En emektar: İbrahim Ulvi Yavuz
* En hareketli: Mustafa Ekici
* En organizatör: Mahmut Erdemir
* En fotoğrafçı: Alperen Furkan Zengin
* En esprili: Altunbek İsmailov
* En sunucu: Muhammet Enes Kala
* En araştırmacı: Hicabi Kırlangıç
* En duygusal: Adem Turan
* En hoca: Ahmet Uludağ
* En muhabbet: İsmail Bingöl
* En eğitimci: Şeref Akbaba
* En vurgulu okuyan: Meryem Kılıç
* En konuksever: Rıdvan Canım
* En gezgin: Halil İbrahim Özdemir
* En sakin: İhsan Deniz
* En şakacı: Mustafa Can
* En yerli: Fahri Tuna
* En sessiz: Ali Sali
* En yazar: Mehmet Ömer Kazancı
* En heyecanlı: Şakizada Abdulkerimov
* En katkı veren: Bekir Sıddık Soysal
* En genç: İmran Sadai
* En protest: Hakiki Kabakçı
* En ağır abi: Arif Albayrak
* En koşturan: Zafer Kızılca
TYB’nin Kurumları Ve Markalaşmış Faaliyetleri
* Türkiye Yazarlar Birliği/45, * Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı/31, * Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi/18, * Yazar Yayınları/15, * Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı /39, * Yılın, Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Değerlendirmesi/44, * Mehmet Âkif Anmaları (27 Aralık) /45, * Yazar Okulu/23,
* Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni/30 * İstiklâl Marşı Günü (12 Mart) /44, * Mehmet Âkif Bilgi Şöleni/17, * Temel Metin Okumaları/24, * Mesnevi Dersleri/24, * Türkiye Kültür ve Sanat Bülteni/33
* Türkiye Ahlâk Şûrası /14, * Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi /14, * Tarihi Roman ve Romanda Tarih Sempozyumu/20, * Selçuklu ve Osmanlı Şehirlerine Seyahat/20, * İstanbul Edebiyat Festivali /14, * TYB Akademi Dergisi /14, * Genç Yazarlar Kurultayı/7, * Mevlana ve Mevlevilik Etkinlikleri/22, * Türkçe Şûrası /1, * Korsan Kitapla Mücadele Çalıştayı/7, * Kırklar Meclisi/4
* Yaşayan Yazarlara Saygı / 17, * Uluslararası Arapça Kitap ve Kültür Günleri/7, * Cahit Zarifoğlu Çocuk Şenliği/19.
Yukarıdaki rakamlar (2022 yılı itibariyle) TYB’nin hizmet verdiği, faaliyette bulunduğu alanlarda, branşlarda ulaşılan yılları göstermektedir.
Bunun hiç de öyle göründüğü kadar kolay olmadığını, çok büyük emekler, sabırlar, sebatlar gerektirdiğini söylemeliyim.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin (TYB) 45. kuruluş yıl dönümü hayırlara vesile olsun. 50. yıla doğru yol alırken daha nice hayırlı faaliyetler, etkinlikler temenni ediyorum...
Tüm emeği geçenlere teşekkürler, tebrikler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.