Belki de bunun sebebi, Türkiye’ye yakınlıktır. Buna rağmen bazı gazetelerin, dergilerin çıktığını biliyoruz. Gerçek anlamda bir edebiyat ve sanat dergisi ise yoktu. Kadriye Cesur’un yayın yönetmenliğinde çıkan Nöbettepe bu boşluğu dolduracak güzellikte bir dergi. Türkçe ve Bulgarca olarak yayınlanan dergi Filibe merkezli, Nöbettepe de bu şehrin bir tepesi.
İkinci sayıda Kadriye Cesur, ilk sayının olumlu yankılarından söz ediyor. Dergide hem günümüz şair ve yazarlarının eserleri yayınlanıyor, hem de bu toprakların geçmiş edebiyatçıları tanıtılıyor. Müberra Gürgendereli’nin “Filibe doğumlu divan şairleri” yazısında 26 divan şairi ile ilgili bilgi var. Bu az bir rakam değil ve bunların içinde batı sahasında ilk hümayunnameyi yazan Alaeddin Ali Çelebi de bulunuyor.
Dergide Hüseyin Mevsim’in “İstanbul aşağı bir Bulgar sanatçı” yazısı ilgi ile okunuyor. Peter Datceheff ünlü bir ressam olmakla birlikte Bilinmeyen İstanbul diye bir kitap da yayınlamış. 2. Dünya Savaşı sırasında yayınlanan bu kitap Bulgaristan’da İstanbul’a bakış konusunda çığır açmış. Bu ressamın 10 yıl İstanbul’da kalması, belli başlı selatin camilerin tablolalarını yapması ilgi çekici. (Keşke derginin baskı şartları müsait olsa da bir iki resmi görebilse idik.)
Harun Bekir’in “Bulgaristan’da dil planlaması çerçevesinde ana dili Türkçeye yönelik dil politikaları” yazısından bu ülkede ilk ve orta okulda Türkçe öğrenmeye talebin azaldığını öğreniyoruz.
Hikâye ve şiirlerin de yer aldığı Nöbettepe övgüyü hakeden dikkate değer bir dergi. Kalıcı olması temennisiyle yayınlayanları tebrik ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.